Dermatoloji Uzmanı Dr. Figen Bilen, aknenin halk arasında küçümsenen ve hafife alınan bir hastalık olduğunu belirterek, iz ve leke oluştuktan sonra akne tedavisinin zorlu ve uzun bir süreç gerektirdiğini söyledi. Bilen, “Eğer sivilce izi, akne izi kalmasın istiyorsanız tedaviye erken başlamalısınız” dedi. Akne özellikle ergenlik çağında birçok gencin muzdarip olduğu bir hastalık. Kişinin sosyal yaşamını ve psikolojisini olumsuz etkileyen bu hastalığı küçümsememek, tedavisine bir an önce başlamak gerekiyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Figen Bilen aknenin; stres, yanlış beslenme, güneş ışığı, ilaçlar, kozmetikler, genetik faktörler ve hormonlar nedeniyle oluşan, kıl köklerinin ve yağ bezlerinin tıkanması ve sivilcelerin ortaya çıkmasıyla sonuçlanan kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Özellikle 15-25 yaş aralığında yoğun olarak görülen aknenin halk arasında yeterince önemsenmediğini ve hafife alındığını kaydeden Dr. Figen Bilen, “Ergenlikte doğru tedaviler çok önemli. Çünkü biz bu süreci iyi yönetememişsek, hasta doğru tedavileri almamışsa iz ve leke kalıyor. Akne iz ve leke tedavileri uzun süreli, daha yorucu ve zahmetli tedaviler. O yüzden en ideali; iz ve leke kalmadan akne ataklarını baskılayabilmek, temizleyebilmek ve tedavi edebilmek” diye konuştu. Dr. Figen Bilen şu bilgileri verdi, “Gözenekler dolmaya başladığında, ufak tefek sivilceler çıkmaya başladığında o dönem ihmal ediliyor. ‘Sivilcedir, ergenliktir geçer’ gözüyle bakılıyor. Fakat o gözenekler uzun süre dolu kaldığında izler gelişebiliyor. İz bizim en çok çekindiğimiz konu. Çünkü o zaman hastanın uzun dönemli ve zor tedaviler alması gerekir. Siyan noktaları, beyazımsı noktaları görüyorsak, cilt yağlanıyorsa zaman kaybetmeden bir hekimle görüşülmesini öneriyorum. Biz gelen hastaya, aknenin yoğunluğuna, cildinin durumuna göre tedaviler uyguluyoruz.  Çok hafif aknesi olan, gözenekleri yeni dolmaya başlamış yaşı küçük hastalarda daha hafif ilaçlar ve lazer tedavileri uyguluyoruz. Ama hasta 18 yaş üzerindeyse, çok ağır izleri ve sivilceleri varsa süreç uzuyor. Bu hastalara daha ağır ilaçlar, kremler veriyoruz. Lazerden, led tedavisine, peelingden radyo frekansa, kolajen enjeksiyonlarına kadar çeşitli tedavilerinden yararlanabiliyoruz.  20 yıl önce başaramadığımızı artık başarabiliyoruz. Kombinasyon tedavileri oldukça güzel sonuçlar veriyor.”