Denizli’nin ilk ve tek Klasik Sanatlar Galerisi olan Bin Sanat Galeri, Şemikler Mahallesinde hafta sonu açıldı. Anadolu sanatlarının geleneksel usulle eğitimlerinin verildiği kültür merkezi olmayı da amaç edinen Bin Sanat Galerisinin açılışına şehrin ileri gelenleri, bürokratlar, STK’lar ve sanatseverler katıldı. Bin Sanat Galeri, ülkenin dört bir yanından ünlü ustaların eserlerinden Hüsn-i Hat, Tezhip, Ebru, Çini, Tesbih, Yağlı Boya resimler gibi birçok farklı alanda 150’den fazla eseri sergileyerek Denizli halkının göz zevkini zenginleştiriyor. Bin Sanat Galerisinin açılış kurdelesini Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Özeren, Gelecek Partisi İl Başkanı Aykut Yıldırım, Adm Genel Müdürü Ahmet Bayramoğlu, SP GİK Üyesi Mehmet Akif Kocamanoğlu, Yeniden Refah Partisi MKYK Üyesi Ömer Kocamanoğlu, TÜGVA İl Temsilcisi Ali Durmuş, Ensar Vakfıİl Temsilcisi Hüseyin Karademir,CansuyuYardımlaşma Derneği Başkanı Ali Tatar, ÖğderDenizli İl BaşkanıHamza Öztürk, Bin Sanat Kurucusu Ali Çırak birlikte kesti. Açılışa katılan sanat severler ve STK temsilcileri, bir kültür merkezi havasında olan  galeriyi çok beğendiklerini, Denizli’nin eksik kalmış bir parçasının daha bu mekan ile tamamlandığını vurguladı. Bin Sanat Galerisi Kurucusu Ali Çırak, “Mekanın kapısından girer girmez kendinizi bambaşka bir alemde buluyorsunuz. Sizi karşılayan çiçek ebru çeşitleri, vefat etmiş ve hayatta olan bazı ressamların yağlı boya tabloları, Kütahya’dan dünyaya ün salmış ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödüllü sanatçıların çinileri görüyorsunuz.  Sanatın sımsıcak tebessümünü hissediyorsunuz. Duvarları dolduran Hüs-i Hat Sanatının en güzel örnekleri, tezhip ve ebru sanatının birbirinden harika süslemelerini temaşa ediyorsunuz.Kendinizi adeta bir müzeye girmiş gibi hissediyorsunuz. Üzerinde haftalarca, belki aylarca çalışılmış ince işçilikli eserlerden gözünüzü alamıyorsunuz” diye konuştu. Galerinin açılma fikrini de dile getiren Çırak, “2018 yılında Denizli Büyükşehir Belediyesinin düzenlemiş olduğu kitap fuarında başladı benim hikayem. O fuarda, eskiden beri arkadaşım olan Hattat Ömer Özgül hocamızın organizesinde bir sergi açılmıştı. 10 farklı şehirden 40 farklı sanatçının katılımı ile açılan çok kaliteli bir sergiydi. Denizli’de ilk kez bu kadar geniş katılım ve kalitede gelenekli sanatlar sergisi yapılmıştı. Ben de bu sergide elimden geldiğince yardımda bulunmuştum. Sergiye gelen eserler ve oradaki muhabbetler zaten hayranı olduğum bu sanatların içine daha da çekti beni. O dönem sergi çok büyük ilgi gördü. İnsanlar sergide hep Hat dersi soruyorlardı. Ömer hocam Kütahya’da yaşadığı için başlarda olumsuz yanıt vermişti ders soranlara. Ancak daha sonra ben bu konuda bir şeyler yapılabileceğini düşünerek bir Hüs-i Hat eğitimi organize etmeye karar verdim. Birkaç arkadaş ile de istişarede bulunduk. Sonrasında Ağustos 2018 itibariyle başlattık eğitimi. Bir müddet emanet mekanlarda sıkıntı yaşadık elbet ama zamanla düzen oturdu.Şu an hat,tezhip ve çini eğitimlerimize devam eden 40 arkadaş var. Biz son 2-3 senedir böyle bir mekanı açma hayali ile yaşıyorduk. Sabit ve güzel bir mekan, hem eğitimler hem de bu sanatların şehrimizde gerektiği itibarı görmesi açısından önemli idi. Ümit ediyorumbundan sonra Denizli’de Gelenekli Sanatların bayraktarlığını yapacak, bu güzel şehrin ecdat emaneti sanatlar ile daha yakından hemhal olmasını sağlayacağız inşallah.Pergelin bir ayağı Denizli’de ancak şu an birkaç uluslararası ortak çalışmanın temaslarını sürdürüyor ve güzel projelerle ülkemizin tanıtımına katkı sağlamaya çalışıyoruz” dedi. Bin Sanat Galeri’nin kurucularından ve sanat danışmanlığını yapan Hattat Ömer Özgül ise, “Ecdadın ellerinde yükselen bu kültür medeniyetinin bir temsilcisi olmak, onların bize bıraktığı mirasa hak ettiği şekilde sahip çıkmaya çalışmak bizim temel motivasyonumuzdur. Gelenekli Sanatlarımıza baktığımızda şunu görürüz. Ecdad, sanatta güzeli resmetmeyi değil, güzelliğin kaynağı olan Allah (cc)’yüaramayı amaçlamıştır. Maddi kazancı değil manevi hazzı, gelip geçici bir hevesi değil yüzyıllara meydan okuyan bir kalıcı mirası hedeflemiştir. Öyle ki, hangi eserde hangi malzemeyi kullanacağına kılı kırk yararak karar vermiş, her alanda eserini yüzyıllarca ayakta tutmayı başarmıştır. Bizler de Gelenekli Sanatlarımızda bunu esas alıyor, ecdad ile aynı usulü kullanarak eserlerimizin asırlara meydan okuyarak duvarları süslemesini temenni ederek çalışıyoruz. Anadolu medeniyeti gerçekten dünyanın en zengin medeniyetidir. Bu zenginliğimizi bizler maalesef unutmuşuz. Önce kendi milletimize bu zenginliği tekrar hatırlatmanın derdine düşmeliyiz. Sonrasında ise güçlü bir şekilde bu medeniyeti tüm dünyaya açmaya ve tanıtmaya gayret göstermeliyiz. Ali hocamla birlikte 6 yıldır bu şehirde bir şeyler yapmaya gayret gösteriyoruz. Bir şeyler yaptık ama daha yapacak çok işimiz var. Hep birlikte bu mükemmel medeniyetin insanımızın gönlünde yeniden yücelmesi için çaba sarf edeceğiz. Kültür hazinemizin zenginliğini göstermek için çabalayacağız. Kader gayrete aşıktır derler. Gayret bizden takdir Allah’tan” açıklamasını yaptı.