Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci, revize edilmiş rakamlara göre Denizli ihracatının 2018 yılında 3 milyar 584 milyon dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. Türkiye genelindeki rakamlarla paralel olarak 2018 yılında Denizli ihracatında iyileşme yaşandığını belirten Başkan Keçeci, “Odamız her yıl ocak ayında, işyerleri ve ilgili kuruluşlarla temas ederek Denizli’nin gerçek ihracat rakamlarını hesaplıyor. Revize edilmiş ihracat rakamları, resmi rakamlardan bir miktar farklı oluyor. Bunun nedeni, bizim hesaplamamızın Denizli’de üretim yapan ancak kayıtlı adresleri başka illerde olan veya Denizli dışındaki gümrükleri kullanan firmalarımızın ihracatlarını da kapsaması. Bu fark, 2018 yılı ihracatı için Denizli lehine 214 milyon doları aşıyor” dedi. Doğru stratejilerin yapılandırılması için ihracat rakamlarının hem miktar hem de bedel olarak yorumlanması gerektiğini; ayrıca eğer ihraç malına konu ana hammadde borsa malı ise buradaki değişikliği de göz önüne almak gerektiğini belirten DSO Başkanı Müjdat Keçeci sözlerini şu şekilde sürdürdü, “İhracat açısından 2016’dan itibaren başlayan toparlanmanın 2018’de de devamını bekliyorduk. Nitekim de öyle oldu. Bu bağlamda ihracatta en kötünün 2015 yılında geride kalmış olmasını umut ediyoruz.  Fakat ihracatımızda yavaşlamaya neden olan yurtiçi ve yurtdışında hem politik hem de jeopolitik risklerin sürdüğünü de göz ardı etmemek gerekiyor. Bizim DSO olarak revize ettiğimiz rakamlara göre 2018 yılında Denizli’nin ihracatının bir önceki yıla göre %6,96 oranında arttığı görülüyor. Demir-çelik sektörü %55,02, Kablo-bakır tel sektörü %11,79 oranında yükselişe imza atarak, genel ihracat içindeki ağırlığı ile birlikte 2018’deki iyileşmeye damgasını vuruyor.  Ancak her zaman dile getirdiğimiz gibi kablo-bakır tel ve demir-çelik sektörlerindeki rakamları parite, kur ve emtia fiyatları değişimleri ile birlikte değerlendirmek gerekiyor. Bu sektörlerde belirleyici olan LME yıllık ortalama bakır fiyatlarının 2018’de 2017 yılına kıyasla %5,83 arttığını göz ardı edemeyiz.”  DSO’nun yoğun gayretleri ile Çardak Özdemir Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin de küllerinden yeniden doğduğunu ve Denizli’nin ihracatı, istihdamı ve tüm iş yaşamına büyük katkı sağlayacağını vurgulayan Keçeci, “Önümüzdeki dönemlerde Çardak Özdemir Sabancı OSB’de devreye alınacak yatırımlarla bu ihracat rakamlarının hızla yukarı çıkacağının müjdesini de vermek istiyorum. Ayrıntılarını önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz bir lansman toplantısında tüm kamuoyu ile paylaşacağız. Ancak şimdilik şunu belirtmeliyim ki, kısa vadede Çardak Özdemir Sabancı OSB’de 11 firmamızın yatırımının devreye alınması ile yılda ilave 225 milyon dolar ihracat ve ilave 3000 kişi dolayında istihdam Denizli’nin hanesine eklenecektir. DSO her yıl, elektrolitik bakır ve enerji kablosu işkollarında faaliyet gösteren kendi üyesi firmaların rakamlarını sorguluyor. Bu sorgulama TİM’in verilerinden farklı olarak, beyanname adresi Denizli olan ihracatın yanı sıra Denizli dışına gönderilerek farklı gümrüklerden yapılan ihracat ile Denizli’de üretilen ancak şirket kayıtları başka illerde olan firmaların ihracatlarını da kapsıyor. DSO kendi çalışması sonucunda ulaştığı rakamlarından yola çıkarak, Denizli’nin yıllık toplam ihracatını revize ediyor. Mermer ve madencilik sektöründeki çarpıcı gerilemeye de dikkat çeken Keçeci, “Mermer-madencilik sektörü ihracat bakımından oldukça kötü bir yıl geçirdi. Bu gerilemede dış pazarlarımızdaki küçülme önemli rol oynuyor. Ancak sektörde fiyat konusundaki yıkıcı rekabetin de bu düşüşte etkisi olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte, madencilik konusunda yeni getirilen yasal düzenlemelerin de firmalarımızı olumsuz etkileyeceğini ve maliyetlerini artıracağını bekliyoruz. Sonuç olarak bir yandan ihracat pazarı konusunda küçülme yaşanırken, diğer yandan firmalarımız birbiri ile fiyat rekabeti yapıyor. Buna bir de mevzuat gereği artan maliyetler ve düşen kapasiteler eklendiğinde sektörü daha da zor günler bekliyor gibi görünüyor. Dolayısıyla sektörde 2018’de yaşanan düşüşü bir sinyal olarak algılamalı, sanayicimiz, sivil toplum kuruluşları ve kamu işbirliği içinde gecikmeden gereken tedbirleri almalıyız” dedi.